Şirket Profili

Soyak Enerji, birlikte çalıştığı iş ortaklarına, rakiplerine ve topluma saygı ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde hareket etmekte, insana ve çevreye duyarlı, kurumsal ve toplumsal sorumluluklarının bilincinde, uzman kadrosuyla ve yatırımlarıyla değer yaratan, sektörde öncü ve örnek olmayı hedefleyen bir yaklaşımla çalışmaktadır.

Bugün yatırımlarına devam eden Soyak Enerji, özel sektöre enerji üretiminin yolunu açan 6446 sayılı yasa ile, 2003 yılında sektöre katılmıştır.

Yeraltı rezervlerinin hızla azaldığı ve geleneksel fosil yakıtların kullanımıyla çevresel kaygıların giderek arttığı bir ortamda, Soyak Enerji küresel ölçekte artan enerji talebine, bireylerin yaşam standartlarının korunduğu, sonsuz, çevre dostu, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan sistemlerle, kesintisiz çözümler üreten küresel bir oyuncu olmayı hedeflemektedir.




Enerji projelerini tecrübeli, donanımlı, uzman bir ekip ve güçlü finansal altyapı ile yüksek kalite standartlarında ve sektörün tüm bölümlerinde etkin bir şekilde gerçekleştirmektedir.

Soyak Enerji 3 HES projesini başarı ile tamamlayarak işletmeye almış olup, bu projeleri 2014 yılı Kasım ayında devretmiştir. Jeotermal enerji alanında çalışmalarına devam eden Soyak Enerji, 12.3 MW kapasiteye sahip Mis-1 JES Projesini Eylül 2018'de ve 48 MW kapasiteye sahip Mis-3 JES Projesini Ekim 2019 tarihinde işletmeye almıştır.

Rüzgar, jeotermal, termik ve güneş enerjisi alanlarında da projeler üreten Soyak Enerji, ülkemizin elektrik açığının karşılanması ve kullanıcılara kesintisiz, kaliteli enerji sağlanmasına yönelik çözümler üreterek, enerji sektörünün gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Soyak Enerji; çevre anlayışı, kalite ve yenilikçi yaklaşımı ile "temiz enerji üretimi" sorumluluğunu taşımaktadır. Özellikle yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirerek gerçekleştirdiği yatırımlar ve sağladığı istihdam ile Türk ekonomisine katkıda bulunmaktadır.

Biliyor muydunuz?
  • Jeotermal enerji santralleri 7 gün 24 saat aralıksız çalışabilmektedir.

  • Rüzgar enerjisi dünya çapında en hızlı gelişen enerji kaynaklarından bir tanesidir.

  • MÖ200 yılında Çin'de ve Orta Doğu'da su pompalamak ve tahıl öğütmek için rüzgar enerjisi ile çalışan değirmenler kullanılmıştır.

  • Ege Bölgesi'ndeki girintili çıkıntılı yeryüzü yapısı sayesinde, sıcak su yeraltında kolayca hapsolabilmektedir.

  • Dünya enerji tüketiminin %34'ünün rüzgar enerjisinden karşılanması; 2050 yılına kadar 113 milyar ton CO2 gazının atmosfere salımını engelleyecektir.

  • Türkiye jeotermal enerji potansiyeli açısından, Avrupa'da birinci, Dünya'da yedinci sırada yer almaktadır.

  • Avrupa ve Dünya'nın aksine, Türkiye'de büyük bir jeotermal potansiyel, yeraltında keşfedilmeyi beklemektedir.

  • Yeryüzünde 100 derecede kaynayan su, yeraltındayken basınç etkisiyle, 250 dereceye varan sıcaklıklarda kaynamadan doğal olarak depolanabilmektedir.

  • 21. yüzyıl santralleri, 20. yüzyıl santrallerine oranla %40 daha az CO2 emisyonu yaratmaktadır.

  • Güneş Dünya'ya enerjisini gönderdikçe rüzgar enerjisi mevcut olacaktır.

  • Güneşin dünyayı daha 4.5 milyon yıl boyunca ısıtacağı öngörülmektedir.

  • Rüzgar Enerjisinin yakıt maliyeti yoktur.

  • Bilinen ilk rüzgar "değirmenleri" İran'da yapılmıştır.

  • Rüzgar enerjisi MÖ5000 yılında Nil nehri üzerindeki teknelerde itici güç olarak kullanılmıştır.

  • Jeotermal elektrik santrallerinde, elektrik üretmek için hiçbir yakma işlemi yapılmamakta ve dolayısıyla hava kirliği oluşmamaktadır.

  • Avrupa'nın en rüzgarlı ülkesi İngiltere'dir. O kadar ki; sadece rüzgar enerjisi ile ülkenin tüm enerji ihtiyacı birkaç katıyla karşılanabilir.

  • Mis-1-JES projesi tamamlandığı zaman yenilenebilir enerji kaynağından üreteceğimiz elektrik ile 5,926,140 fidan dikimine denk karbon salınımı azaltılmış olacaktır.